Tags: , , , , , , , , , , , , , , , , | Categories: Cloud Computing Posted by Editorial on 21.03.2011 01:20 | Yorumlar (0)

Cloud, Cloud, Cloud...

Bilişim dünyası cloud konseptindeki sistemleri çok uzun süreden beri işletiyor olsa da kavram olarak adlandırılması, yani cloud adının konulması 2009 yılında oldu. Son kullanıcı ise ilk olarak Amazon'un "Elastic Compute" adlandırması ile karşılaştı, ardından google'ın AppEngine'i, Microsoft'un Azure'u, VmWare'ın VMForce'u ve daha bir çok SaaS, PaaS yapıları ile karşılaştı, her geçengünde yenileri ekleniyor (Bknz : onApp)

Cloud Computing Nedir? diye başlamak istemiyorum, bu kavramı zaten az çok herkes farkında ve biliyor. Bunun yerine, yazının da başlığına uygun olarak hangi sistemlere "Cloud" denilebilir'in cevabını vermeye çalışacağım.

Konsept

Cloud Computing yani Bulut (Bundan sonra sadece Bulut olarak adlandıracağım)'un çıkış amaçı tüm otoritelerin hemfikir olduğu bir kaç ana husustan meydana gelir. Önce bunları inceleyelim ve daha sonra bunlara göre kendi yorumumuzu yapalım.

Donanım Bağımsızlığı

Bir Bulut'un sahip olması gereken en önemli özelliklerin başında donanım bağımsızlığını sağlayabilmesi gelir. Peki bu bağımsızlık nedir?
Bulut. CPU, Ram, Disk tipi farketmeksizin uygulamalarınızın ihityacı kadar kaynak verebilen ve yönetilmesini sağlayan yapılar olmalıdır. Bulut sistemleri kendilerini upgrade etmek (yani sistem ram, cpu, disk eklemek) için kapatmazlar ve bunu müşterilerine yansıtmazlar . Eğer bulut hizmeti aldığınzı yer CPU yükseltmesi için hizmetinizi kesiyorsa ne hizmeti aldığınız hakkında düşünmeye başlamanızı öneririm.

Süper Uptime! Her Zaman, Her Yerden Erişim

Ekonominin giderek Internet ortamına kayması ile birlikte yüksel Uptime'ın (Sürdürülebilir Çalışma Zamanı) önemi çok daha fazla artmış durumda, buna önem veren firmalar'da Bulut'un yüksek erişilebilirliğine güvenerek sistemlerini Bulut üzerine taşıyor. Dünyadaki Bulut işletmecilerine baktığımızda (Amazon, Microsoft, Google, EMC ve dahası) bu yüksek erişilebillirliği sağlamak için çoğrafi açıdan çok lokasyonda çalışabilen ve birbiri ile sekronize olabilen yapılar oluşturduğunu görüyoruz.
Bulut'un birden fazla Internet çıkışı, birden fazla altyapı'da çalışıyor olması yüksek Uptime oranları için olmazsa olmazlardan. Çoğrafi olarak çoklu lokasyonda hizmet vermeyen Bulut yapılarıda mevcut ve son derece başarılılar o nedenle bir Bulut'un kesinlikle çok loksyonda çalışması gerekir diye birşey demek doğru olmaz fakat olursa sürdürülebilirliği olmayana göre daha fazla olur.

Kullandığın Kadar Öde

Bulut'un hem servis sağlayıcı, hemde son kullanıcı tarafındaki kazan-kazan mantığına dayanan en güzel özelliğidir. Bulut müşterisinin sağladığı kaynakları ne kadar kullandığını hesaplayabilmelidir. Ne kadar Bandwidth tüketilmiş? Ne kadar CPU hesaplaması yapılmış? Ne kadar disk boyutu kullanılıyor? gibi temel sorulara cevap vermek için sürekli sistemi izler.
Aysonu geldiğinde kullandığınız kaynaklar ve ödeyeceğiniz miktar size ayrıntılı olarak verilir.
Bulut hizmetini Aylık 4Ghz CPU olarak alıp, ay içinde en fazla 1Ghz kullanıyorsanız ve yinede 4Ghz parası veriyorsanız sizden olabildiğince kar etme çabasında olan kapitalist bir Buluttasınız demektir.

Platform Bağımsızlığı

Burdaki Platform'un anlamı, Bulut'tan bulunduğunuz talebe göre değişebiliyor. Örneğin Python programlama dili ile geliştirdiğiniz uygulamanızı çalıştırmak için ortam veya Bulut üzerinde çalışan SQL Veritabanı yada Linux, Windows gibi işletim sistemleri Platformu oluşturur. Spesifik ortamları destekleyen Bulut yapılarıda vardır (örnek: AppEngine Java ve Python destekler), Her ortama destek verebilen Bulut'larda vardır hatta Platformları sizin kurup yönettiğiniz bulutlarda mevcutttur (RackSpace). Sadece depolama hizmeti veren bulut sistemleride bulunur, burdaki önemli husus Bulut'un bir çok teknoloji, İşletim Sistemi ve Uygulama Çatılarına (Framework) destek verebilecek nitelikte olmasıdır.

Veri Güvenliği

Bulut verilerinizi korumakla, veri kayıplarınızı sıfır'a indirgemekle sorumludur. Siz Bulut'a verilerinizi gönderdikten sonra verilerinizin sağlığını düşünmemelisiniz. Bulut sonuçta donanım üzerinde koşan sistemler topluluğu olduğu için her türlü felaket senaryosu Bulut'ta da gerçekleşebilir o nedenle veri güvenliği için Bulut firması ile etraflıca sözleşmeler imzalanır her iki tarafında sorumlulukları kırmızı hatlarla belirlenir. Kısacası eşşeğinizi sağlam kazığa bağlamalısınız.


Yukarıda bir sistemin Bulut konseptinde çalışabilmesi için yeterli olabilecek hususlara değinmeye çalıştım. Bir sisteme Bulut diye bilmek için bu husulara sağdık kalması, yatay ve dikey olarak genişlemeye açık olması en önemliside son kullanıcının isteklerine ve kapasitesine cevap verebilmesi gerekir.

Başlama Maliyeti

Bulut'un sağladığı yararlardan bir taneside gereksiz donanım yatırımından kaçınarak karlılığı ve iş akışınızda ki IT süreçleri için maliyetleri düşürmektir. Bulut sağlayıcıları sizden projenize göre ücret talep ediyorsa veya Bulut altyapısını kullanmaya başlayabilmeniz için ayrıca bir talebi varsa, size Bulut hizmeti veremeyi düşünmüyordur.

Bulutlararası

Bulut yapılarını kullanmaya başlayıp, bu yapılarda tecrübelendikten sonra bazı sorunların olduğunu göreceksiniz, Bulutlararası Standardizasyon!. Şuan için Bulut Bilişim'in dünyaca kabul görmüş bir standart'ı bulunmuyor fakat çalışmalar bir çok vendor'un katılımı ile sürüyor. Böyle olunca bir Bulut Sağlayıcısından, başka bir Bulut Sağlayıcısına geçmek istediğinizde çok büyük iş yükleri ile karşılaşabiliyor, uyum sorunları yaşayabiliyorsunuz. Hele birde sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik çok önemliyse Bulut yarardan çok zarar getirebiliyor. Bunun için Bulut Sağlayıcıları standart VM (Virtual Machine) Imajlarını Bulut servis sağlayıcınız değiştirmeye karar verdiğinizde istediğiniz zaman size vermesi gerekir. Bu durumuda bir bulut'un olmazsa olmazlarınden değil fakat sağlaması gereken özelliklerden biri olarak belirtelim.

API

Bulut İşleten sağlayıcılar, hizmetlerinin diğer Bulutlarla veya müşterilerin platformları ile entegrasyonu sağlamak için API servislerini kullanıma açarlar böylece monitoring (izleme), migration (sistem geçişi, göç), provisioning (Konfigürasyon, Kurulum) gibi ihityaçları son kullanıcıların iş akışlarına entegre edebilmelerine izin verirler. Bir Buluttan hizmet alıyorsanız temel işlemler için API'lerinin olup olmadığına dikkat edin. Kısa vadede ihtiyacınız olmayabilir fakat, uzun vadede Bulut üzerindeki işlemleriz çoğaldığında iş akışlarınızı kısaltmak ve otomasyonu sağlama ihtiyacınız doğacaktır.

Sonuç

Ülkemizdeki Cloud Server, Cloud Hosting hizmetleri geliştmekte ve her geçen gün artmaktadır, öte yandan bare-metal üzerinde sanallaştırma yapıp arkasına da SAN yada NAS bağlayıp yedekliliği, esnekliliği olmayan sistemler üzerinden Cloud Server, Cloud Hosting hizmeti verdiğini idda eden Servis Sağlayıcılarıda yok değil fakat son kullanıcının Bulut ile tecrübesi arttıkça bu durum azalacak ve piyasa butür firmaları altyapılarını değiştirmesi konusunda zorlayacaktır.

Son olarak toplarmak gerekirse;

  • Bulut'un Donanımdan bağımsız olması,
  • Her zaman ve Her yerden erişilebilir olması,
  • Son kullanıcının kullandığı kaynak kadar ödeme yapabilmesi,
  • Platform esnekliğini sağlayebilmesi,
  • Veri güvenliğini sağlayabilmesi,
  • Portability (Taşınabilir) ve Interoperability (Birlikte çalışabilirlik)'ı sağlayabilmesi,
  • Bulut'ın son kullanıcıyı kendine bağımlı hale getirmemesi (lock),

gerekmektedir.

Kaynaklar:

www.cloud-standards.org
www.opencloudmanifesto.org

 

Oğuzhan YILMAZ
Web Hosting Turkey

Tags: , , , , , , , , , , , | Categories: Web Hosting Posted by Editorial on 24.09.2010 21:51 | Yorumlar (2)

Hosting firmalar temel "web hosting" hizmetinin yanı sıra bir çok hosted (barındırılan) hizmet verecek potansiyele sahiptir. Türkiye web hosting firmalarına baktığımızda bu tür katma değerli servisleri müşterilerine sunma eğiliminin az olduğunu gözlemledim, firmalar genelde klasik web hosting hizmeti verme çabasındalar bunda da kısmen başarılı oluyorlar fakat günümüz teknolojileri katma değerli servisleri ucuz maliyetlerle müşterilerinize ulaştırmayı çok kolaylaştıracak hale geldiler.

Günümüzde Web Hosting firmaları kendilerini sadece Web Hosting ile sınırlandırmamalı, barındırılarak verilebilecek herşeyin hosted versiyonunun hizmetini vermeliler yavaş yavaş "Application Service Provider" konseptine yaklaşmalılardır. Hosting firmaları sürekli yeni ürünler geliştirmeli ve müşterilerinin ihtiyacı olacak çözümleri üretip, sunmalılardır.

Yakın geleçeğimizde firmaların ve kişisel kullanıcıların iş akışları tamamen internet üzerinden ulaşabilecekleri uygulama servislerine bağlı olacak, buda klasik web hosting hizmetinden daha kapsamlı hizmetlere ihtiyaç duyulacağının göstergesidir. Aslında sözünü ettiğimiz konu "Application As A Service" konsepti, yani belirli uygulamaların servis olarak sunulması veya kendi altyapınızdan müşterilere kullandırtılması buda Application Service Provider olmanız anlamına geliyor. Bu tarz hizmetlere bir çok kurumsal firma şimdiden ihtiyaç duyuyor fakat sektörde kaliteli hizmet verebilecek yerli hosting firması yok denecek kadar az, verebilenlerde dış kaynaklara bağımlı olarak onların bayileri olmaktan öteye gidemiyorlar.

Sonuç: Son kullanıcılar bu tip servisleri kullanmak için  normal değerinin çok üzerinde paralar ödüyorlar! Bu durumu aşmak için dış kaynaklara bağımlılığı en aza indirip, firmaların kendi ürünlerini geliştirmesi gerekiyor fakat burda da yazılım sektörünün hosting sektöründe yetersiz olması sorunu ile karşılaşıyoruz. Kısaca muasır medeniyetler seviyesine gelmemiz için daha çok çalışmamız gerekiyor. Biz konumuza geri dönelim.

Piyonlar Ne Olmalı?

Application As A Service kapamında aklınıza gelebilecek bir çok uygulama servis şeklinde verilebilir. Exchange, SharePoint, OCS, CRM, UM, DNS, SQL, SVN gibi hizmetlere yazılım firmalarından tutunda, kağıt fabrikalarına kadar bir çok sektörden firmaların ihtiyacı var ve sürekli de artmakta.

Konuya biraz daha açıklık getirmesi bakımından bir senaryo ile örneklendirebiliriz :

Günlük yedekleme ihtiyacı olan bir firma için "Backup Servisi" hizmetinizi devreye aldınız. Firma bu servisi belirli bir ücret karşılığı hosting firmanızdan sağladı. Servisi alan firma ek donanım yatırımı yapmamış oluyor, backup yönetimi için iş gücü ayırmasına gerek kalmamış oluyor, istediği zaman istediği backup paketine ulaşabiliyor ve yedeklerinin emin ellerde olduğunu bilip hizmeti sürekli kullanıyor.

Başka bir senaryo düşünmek gerekirse :

Genelde firmalar kendilerine gelen e-posta'ların bir kopyasını tutmak isterler. Böyle bir servis sunarak firmalara özel e-posta yedekleme sisteminizi oluşturabilir bunu hosted hale getirebilir ve bu servileri ihtiyacı olan müşterilerinize sunabilirsiniz.

Örnekler çoğaltılabilir çünkü ihtiyaçlar sınırsız şekillerde olabiliyor. Bu yazı aslında yeni bir tartışma konusunuda tetikleyebilir. Hosting firmaları belirli bir ihtisas alanında uzmanlaşmalı mı? yoksa Ürünlerini çeşitlendirip bir çok servisi aynı anda sunmaya mı çalışmalı? Bu stratejiden çok şirket yönetiminin kıvraklığı ve vizyonerliği ile alakalı düşüncesindeyim yinede bu konseplerin benimsenmesi hosting firmalarının bekası açısından önemli katkıları olacağı yadsınamaz.